Haberler
Dinimiz kime nasıl davranılması gerektiğini en güzel biçimde açıklayarak insani ilişkileri üstün bir seviyeye taşımaktadır. Kuşkusuz yaşlılara saygı gösterilmesi ile ilgili etkinlikler önemli bir boşluğu doldurmaktadır. Ancak, yaşlılarımıza saygı gösterilmesi konusunda farkındalık oluşturmanın ötesinde, fiilen yaşlılarımıza her an sevgi ve saygı gösterilmesini sağlamaya yönelik çalışmalar da yapılmalı ya da yapanlar desteklenmelidir.
Yüce Allah(azze ve celle) İsra Suresi 23. ayette şöyle buyuruyor: “Rabbin, O'ndan başkasına kulluk etmemenizi ve anne-babaya iyilikle-davranmayı emretti. Şayet onlardan biri veya ikisi yanında yaşlılığa ulaşırsa, onlara: 'Öf' bile deme ve onları azarlama; onlara güzel söz söyle.” Yüz yıllar önce Hz. Peygamber’in insanlığa duyurduğu bu emir, kuşkusuz insan ilişkilerinde ulaşılabilecek son noktayı göstermektedir. Günümüzde, çeşitli modellerde yaşlı insanlara yönelik yapılan bina vb. bakım yurtlarında, bu konuya hassasiyet gösterilmeye çalışılmaktadır. Ancak Ayet-i Kerimenin işaret ettiği nihai sonuçlar elde edilememektedir / edilemeyecektir.
En doğrusunu bilen Allah (cc), insan için en iyisini yaratmıştır. Anne-baba’ya “öf” bile denmemesi, onların azarlanmaması, onlara güzel söz söylenmesi şiarımız olmalıdır. Yanımızda yaşlanmaları ise yine en doğrusudur. Evlatlarının yanında yaşlanması mümkünken kendilerini Huzurevlerinde bulan yaşlılarımız için dua etmek güç yetiremeyenler için söz konusu olabilir. Bununla birlikte gücü elinde bulunduranlar ve Devlet politikaları üretebilenler “aile” konusunda daha etkin çalışmalar yaparak yaşlı insanların ailenin bir parçası olarak kabul edilmesini topluma benimsetebilmelidirler. Kentlerde yaşamanın getirdiği yeni kültürel değerler geçmişten gelen gelenek, örf ve adetlerimizin yerini almış, bu da zikrettiğimiz olumsuz sonuçları doğurmuştur. Yaşlılarımızın aileden sayılmasını yeniden tesis etmek için var gücümüzle çalışmalıyız.